14 Mart 2009 Cumartesi

Frida Adına...

Tözümü koydum evrenin tam merkezine.
Sonra geçtim karşısına başladım seyreylemeye.
Bir solucan ,
Derisi yüzülmüş bir fokun bağırsaklarında ölmekte.
Fareler,
Kafeslere kapatılmış; küçük kafalarında elektrotlar.
Kuşlar,
Kentler dolusu ölü kanatsız kuşlar.
Sereserpe uzanıyorum ölü kuşlar üzerine.
Solucanlar geliyor saçlarımı okşamaya.
Ve fareler minicik elleri bedenimi temizlemekte.
Ve insanlar...
Solucanları çiğneyen, fareleri kemiren ve ölü kuşları seyredalan
Bir sürü insan...
Her biri illa ki bir göz gezdiriyor.
Her değen göz etimi biraz daha yakıyor.
Etimin kokusu etrafa saçılıyor,
Ben durmadan kanıyorum,
Bu koku...
Kan..
Şehvetli ağızlara sakız.
Ve insan...
Solucanları çiğneyen, fareleri kemiren ve ölü kuşları seyredalan.
Bir sürü insan...
Elleri diken diken tenimde
Karnımı deşiyor dişleri.
Rahmimi parçalıyorlar.
Ruhları aç...
Bir parçamıda mutlaka yanlarına alıp
Öylece gidiyorlar.
Ben sürekli seyrediyorum...
Acıyı görüyorum o anlarda.
Kopup giden parçadan geriye kalan bütünün çaresizliğini.
Parça parça uzaklaşıyorum...
Evrenin merkezinden etrafa saçılıyor,
Yok oluyorum.
Fareler, solucanlar ve kuşlarla birlikteyim.
Tözüm evrenin merkezinde .
Evrenin merkezi sonsuz hiçlik
Acıyı öğreten insanlar acımasız.
Parça parçayım dillerinde
Acı dolu ruhları
Ben bedensiz ...
Bedenin ötesindeyim.
Bir ruh...
Bedensiz kalan
-kadın ruhum-
Özgür
...

Şehri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder